Kadın !!!
Beyinleri yaratan Allah, sadece insan beyninin peygambere ve kitaba muhatap olacağını bildiği için sadece insanlara din göndermiştir. Din gönderirken de kadın-erkek ayrımı yapmamıştır. Kur'an, okuyana hitap ettiği gibi, Peygamberimiz de cihan serveridir.
Her kadın isterse ilmini ve ibadetini artırır, iyi bir Müslüman olabilir. Bunun için İslamiyet'te feminizm yoktur. Feminizm, Fransızca bir kelime olup, kadınların hakkını koruma mesleğidir. İslamiyet, kadının hakkını koruduğu için böylesine bir cereyana gerek duyulmamıştır. Amma modernizm, İslam ülkelerinde yayıldığı ölçüde elbette zalim erkeklerin elinde kadın perişan olacak ve onlar da feminizm gibi cereyanlara başvuracaktır. İnsanlar İslam'dan uzaklaştığı ölçüde kadın perişan olmuştur. Beş yıldızlı, havuzlu ve barlı otellerde hep genç ve güzel kadınlar görülmektedir. Bunlar yaşlanınca bir paçavra gibi kenara atılır, huzurevi bulanlar gerçekten bahtiyardır. Evlerde huzur kalmayalı, huzurevlerinin sayısı her geçen gün artacaktır.
Peygamberimiz hiçbir zaman hiçbir hanımını dövmemiştir. Onlara sövmemiştir. Kendisi 25 yaşındayken, 40 yaşındaki Hatice annemizle evlenmiş, evlilikleri 25 sene sürmüş. Hz. Hatice annemiz vefat ettiklerinde Resulullah 50 yaşındaydı. Bundan sonra evlendiği hanımlarının sayısı artmıştır. Bu hanımlar, İslam üniversitesinin kadınlar kürsüsü profesörleridir. Kadın ilmihali bunların verdiği bilgiyle yazıldığı gibi Müslümanlar bu hanımlara bakarak hayatlarını düzenleyebilirler. Çünkü Resulullah'ın hanımları arasında yaşlı, genç, sinirli, sakin, bilgili, cahil olanlar vardı. Hepsine en iyi şekilde muamele etmiş, hiçbirini kırmamış, üzmemiş, bize örnek olmuştur.
Erkek, hanımından sadece İslam'a uygun şeyler isteyebilir. Kadın da öyle. Bu durumda İslam'da kadının erkeğe, erkeğin kadına itaati yoktur. Her ikisi de Allah'a ve Resulü'ne itaat ederken, birbirlerine de itaat etmiş olacaklar.
Erkek de kadın da birbirine muhtaçtır. Kadın çocuğuna baktığı gibi, kocasıyla da alakadar olursa, daha huzurlu günlere ulaşılabilir. Erkek de eşini Allah'ın emaneti bilmelidir.
Kadının mirastaki eksikliği, mihirle, erkeğin ona bakmak zorunluluğu ile kapatılmıştır.
Kadına her hakkı verdiğini iddia eden bazı ülkeler, kadını çok ağır işlerde de çalıştırıyor. Bir hanım, sabahın erken saatlerinde işine gidip, akşamın geç saatlerinde evine dönmesinin yanında, bir ev hanımının rahatlığını düşününüz. Bir garson hanımın, yüz erkeğe hizmet etmesi nerede, bir ev hanımının sadece kocasıyla meşgul olması nerede?..
Kadını kafes arkasından kurtarmakla övünenler, genelevlerdeki ve benzeri zillet yuvalarındaki satılık kadınlar için ne diyecekler?..
Bugün dindar ailelerin, % 70'inde karı-koca, gelin-kaynana ve ebeveyn-çocuk kavgası vardır amma İslamiyet bu değil! Çünkü Rahman ve Rahim olan Allah, İslamiyet'i göndermiş ki, şu cennet gibi dünyayı başımıza cehennem etmeyelim. Eğer bazı kimselerin başına dünya cehennem olmuşsa, onlardan biri İslamiyet'i iyi anlamamıştır. Müslüman evvela dünyasını cennet edecek. Ahiretteki cennet, Allah'ın bir lütfudur.
Ahir zamanın en büyük hususiyetlerinden biri de kadının erkeğe hükmetmesidir. Kadınlar evinde hükmederken, işyerlerinde de yavaş yavaş yönetim kadınların eline geçmektedir.
Kadın darılır, sitem eder, huysuzluk ederse, evli iken bekar hayatı yaşayan erkekler de yanlış davranışlarda bulunabilir. 45 yaşını geçen hanımlar da erkeğinden soğudukça, geçimleri yine bozulur. İşiyle evli erkekler olduğu gibi, eviyle evli kadınlar da vardır. Bu gibi haller, huzursuzluğun sebebidir.
Şimdi modern hayat yaşayan aileler, Müslümanca mesut olmak istiyor, hiç mümkün mü? Bugün günahı süslediler. En güzel yerlerde en büyük günahlar işleniyor. Günahı reklam ettiler, taliplilerin sayısı artıyor. Günahı televizyonlarla, basınla çoğalttılar ve Müslümanların çoğu günahı beğendi. Günah selleri geldi ibadetleri alıp götürdü. İbadetsiz Müslümanların sayısı arttı. Hangi ailede hangi İslamî hal olabilir ki?...